قوله
{ لئن رجعنا
إلى المدينة
ليخرجن الأعز
منها الأذل }
427- ''... Eğer Bu Savaştan
Medine'ye Dönersek, Şerefli Kimseler Alçakları And Olsun ki, Oradan
Çıkaracaktır. .. '' (Münafikun 8)
أخبرنا أبو
داود قال
حدثنا الحسن
يعني بن محمد
بن أعين قال
نا زهير قال
حدثنا أبو
إسحاق أنه سمع
زيد بن أرقم
يقول خرجنا مع
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم في سفر
أصاب الناس
فيه شدة فقال
عبد الله بن
أبي وأنا
أسمعه
لأصحابه لا تنفقوا
على من عند
رسول الله حتى
ينفضوا من
حوله وقال لئن
رجعنا إلى
المدينة ليخرجن
الأعز منها
الأذل قال
فأتيت النبي
صلى الله عليه
وسلم فأخبرته
ذلك فأرسل إلى
عبد الله بن
أبي فسأله
فاجتهد يمينه
قالوا كذب زيد
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم فوقع في
نفسي مما
قالوا شدة حتى
أنزل الله عز
وجل تصديقي في
إذا جاءك
المنافقون
قال ودعاهم
النبي صلى الله
عليه وسلم
ليستغفر لهم
فلووا رؤوسهم
[-: 11534 :-] Zeyd b. Erkam anlatıyor:
Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber çıktığımız bir
seferde halk sıkıntıya maruz kalınca, arkadaşlarına: " ... Allah'ın
Peygamberinin yanında bulunanlara bir şey vermeyin de dağılıp gitsinler ...
" (MünafikOn sOr: 7) -ve- " ... Eğer bu savaştan Medine'ye dönersek,
şerefli kimseler alçakları and olsun ki, oradan çıkaracaktır ... "
(MünafikOn sOr: 8) dediğini duydum. Gidip bunu bildirdiğimde Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Abdullah b. Ubeyy'i çağırıp sordu. Abdullah yemin
ederek böyle bir şey demediğini söyleyince: "Zeyd, Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'e yalan söyledi" dediler. Halkın bu sözü çok ağırıma
gitti. Bunun üzerine Yüce Allah beni tasdik eden: "Ikiyüzlüler sana
gelince: ''Senin şüphesiz Allah'ın Peygamberi olduğuna şehadet ederiz'' derler
.... " (MünafikOn1) ayetini indirdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) onlar için bağışlanmalarını dilemek maksadıyla kendilerini çağırınca
başlarını öne eğdiler.
Tuhfe: 3678
أخبرنا محمد
بن منصور عن
سفيان عن عمرو
قال سمعت
جابرا يقول
كنا مع رسول
الله صلى الله
عليه وسلم في
غزاة فكسع رجل
من المهاجرين
رجلا من الأنصار
فقال
المهاجري يا للمهاجرين
وقال الأنصار
يا للأنصار
فسمعها رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
فقال ما بال
دعوى
الجاهلية
فقالوا يا
رسول الله كسع
رجل من المهاجرين
رجلا من
الأنصار فقال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم دعوها
فإنها منتنة
فبلغ ذلك عبد
الله بن أبي
بن سلول فقال
أفعلوها لئن
رجعنا إلى
المدينة
ليخرجن الأعز
منها الأذل فقال
عمر دعني أضرب
عنق هذا قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم لا
يتحدثن الناس
أن محمدا صلى
الله عليه
وسلم يقتل
أصحابه
[-: 11535 :-] Cabir anlatıyor:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber bir gazvede idik.
Muhacirlerden bir adam Ensar'dan bir adamın sırtına vurdu. Ensarlı: "Ey
Ensar yetişin!" diye seslenip onları yardıma çağırdı. Muhacir de: "Ey
Muhacirler! Yetişin!" diye seslenip onları yardıma çağırdı. Bunu duyan
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Cahiliye dönemindeki gibi bu
kavgaya çağırmalar da nedir?" diye çıkıştı. Oradakiler: "Ey Allah'ın
Resulü! Muhacirlerden bir adam, Ensar'dan bir adamın sırtına vurdu"
dediklerinde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Böylesi kokuşmuş
adetlerden uzak durun!" buyurdu. Bu olanları onlarla birlikte gazvede olan
Abdullah b. Ubey b. selOI duydu ve: "Sonunda bunu da yaptılar! ''Valiahi
Medine'ye döndüğümüzde şerefli kimseler alçakları oradan çıkaracaktır ...
''" dedi. Hz. Ömer kalkıp: "Ey Allah'ın Resulü! Bırak da gidip şu münafığın
boynunu vurayım" dedi. Ancak Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"İnsanların, Muhammed ashabını öldürüyor demesini istemiyorum" dedi.
Tuhfe: 2525
8812'de tahrici
geçmişti.